13 Aralık 2015 Pazar

Nicolas Bouvier „Unterwegs Geschichten vom Reisen“ - Abbas Köksal


Der Autor wurde in Lancy, 1929 geboren und ist in der Schweiz gestorben. Nach seinem Abbruch des Studiums startete er eine Reise. Weil Bouvier ein individualistischer Autor war, hat er die Reise 1953 ohne materielle Hilfe mit dem eigenen Kleinwagen gemacht. Die Reise verlief über den Balkan der Türkei, Pakistan und Afghanistan. Aufgebrochen ist er mit dem Maler Thierry Vernet. Bouvier wurde während seiner Reise krank*, wo sich die Wege in Kabul mit dem Maler Thierry Vernet später trennten.

2 Aralık 2015 Çarşamba

Bir Çift Yürek - B. Asena Dereli



Avusturalya’nın yerlileri olmalarına rağmen halkın bu Aborijin soyundan gelen insanları sevmemesi onu derinden etkiler. Bu insanlara çalışma alanının sağlanmaması yazarın bu gençlerle ilgili bir çalışma başlatmasına sebep olur. Bu çalışma “Sineklik Yapımı” çok ses getirir ve başarı elde eder. Bu çalışmalar sonucu yazar bir davet alır ve bunun üzerine bilmediği bir yere gitmeyi kabul eden yazar nelerle karşılaşacağını bilmeden bu serüvene atılmıştır. Birkaç günlüğüne gittiği bu gezinin sonucunda aylarca orada kalacak, birçok zorlukla karşılaşmasına rağmen hayatına yeni bir yön verecektir. Bugüne kadar edindiği hiçbir bilgi, hiçbir inanç onu bu denli etkilememiştir.

20 Ekim 2015 Salı

Buddenbrooklar Kitabında Bireyin Toplumdaki Yeri - B. Asena Dereli



     Bu makalede Thomass Mann’ın Buddenbrooklar Bir Ailenin Çöküşü adlı kitabı üzerinden birey ve toplum ilişkileri ile ilgili gözlemler paylaşılacaktır. Kitabın yazıldığı dönem ve Burjuvazi’nin o dönemdeki yeri de göz önünde bulundurularak bireyin 19. yüzyılda yerini nasıl belirlediğini göreceğiz.

12 Haziran 2015 Cuma

20 Mart 2015 Cuma

Kadın Hareketi’nin Almanya’daki Gelişimi - Merve Kılıç


Kadın hareketi, kadın haklarını destekleyen evrensel, sosyal bir harekettir. Kadın hareketiyle birlikte yeni bir dünya anlayışı, eşitlik, özgürlük ve bağımsızlık gibi kavramlardan söz edilmeye başlanmıştır. Bu hareketinin etkileri 18. yüzyılın sonlarında Almanya’da da kendini göstermiştir.

14 Mart 2015 Cumartesi

Duvar (Die Wand)/Marlen Haushofer - Sevda Keleş


Kadın, sorunlarıyla yüzleşmeliydi artık. Yüzyıllardır kendiyle ilgili inandırıldığı ve hatta kandırıldığı şeylere meydan okumalıydı. Haykırmalıydı! Zayıf, güçsüz, aciz, korunmaya muhtaç olmadığını. Ve öyle de yaptı bir gün bir kadın. Bir başkişi tayin etti, dünyaya kadının gücünü gösterecek bir kadın başkişi ve koltuğuna yaslanıp onu keyiflice seyre koyuldu. Adını hiç öğrenemedik bu başkişinin. Gerek de yoktu zaten. O tüm kadınları temsil için vardı. Sonuna kadar da bu çizgisini muhafaza edecekti. 

10 Mart 2015 Salı

Politik Bir Roman Olarak "Koku" - S. Cevahir Işık


Koku romanındaki politik arka planı anlatabilmek, roman Postmodern bir roman olduğu için yani anlamı dış gerçekliklere doğrudan işaret etmeden kendinden menkul olduğu için pek de kolay değil.

27 Şubat 2015 Cuma

20 Şubat 2015 Cuma

Die Beziehung Zwischen dem „Das Parfüm” und dem Christentum - Aydan Şimşek


In dem Roman von Patrick Süskind „Das Parfüm“ verwendet der Autor sämtliche religiöse Elemente aus dem Christentum. Süskinds Absicht besteht darin, sich mit dem Christentum auseinanderzusetzen und diese Religion zu hinterfragen.

16 Şubat 2015 Pazartesi

Patrick Süskind'in Koku Adlı Romanının Bir "Sanatçının Romanı" (künstlerroman) Olarak İncelenmesi - Özlem Bayram


  Künstlerroman kavramını Türkçeye çevirdiğimizde bu kategori sanatçı romanı olarak karşımıza çıkar. Sanatçı romanı aslında Bildungsroman'ın bir alt kategorisi, tarihe baktığımızda ilk köklerini erken romantik dönemde vermiştir. Daha sonra "fırtına ve coşku" dönemi ile birlikte sanatçı olma kavramı dahi olma kavramıyla bir tutulmuştur. Dahi sanatçı, aydınlanma çağının getirdiği kavramlardan biri olmuştur. Yaratıcılık, sanatçı olmanın baş koşulu olarak görülmüş ve sanatçı kişiliği, tanrısallaştırılmıştır.

13 Şubat 2015 Cuma

Christa Wolf ''Kesinti'' adlı romanında teknolojiyi nasıl tartışır? - Seda Gülfem Yalçın


Christa Wolf, 1929’da Landesberg' de (Bugünkü adıyla Gorzow/Wielpolski’de) tüccar olan Otto ve Herta Ihenfeld' in kızı olarak dünyaya gelmiştir. II.Dünya Savaşı’ na kadar Landesberg' de hayatını sürdüren aile, savaştan sonra 1945’ de Demokratik Almanya Cumhuriyeti' ndeki Mecklenburg kentine yerleşmişlerdir.

10 Şubat 2015 Salı

Ölmeye Yatmak Romanının Gözünden; Görünen Ben ile İçerideki Ben'in Kavgası - Günay Gündüz

Saat 07:22… Ölümü beklemek… Yeni doğmuş gibi, çırılçıplak, doğadan ve doğallıktan pay alarak…

‘’Ölüm bazen o denli çabuk gelmiyor. Ölümle savaşmak gerekiyor. Gülünecek en uygun anda gülmeyi kasıklarıma hapsedişim bundandır belki. Ölmeye yatarken ölümle savaşmak gerekeceğini düşünmemiştim.’’ (s.8)

7 Şubat 2015 Cumartesi

Bir Dinazorun Anıları - Mina Urgan / Derleyen: Ayça Gedik


Kitap Hakkında

Bu kitapta bir insanın hayatına neler sığdırabildiğini hayretle görüp, yazarın yalnız anılarına değil, sanki tarihten bir kesite tanık oluyoruz...

22 Ocak 2015 Perşembe

Buddenbrooklar - Özlem Bayram



Buddenbrook ailesi'nin temsil ettiği burjuva sınıfı neden çökmüştür? Toplum ve birey arasındaki ilişki buna nasıl zemin hazırlamıştır?

       Buddenbrook ailesi, Thomas Mann'ın henüz 25 yaşındayken kaleme aldığı, 19.yy'da yaşamış burjuvazi bir ailenin, dört kuşak bireylerinin, toplum içinde sergiledikleri sosyolojik ve psikolojik tutum ve duruşları neticesindeki çöküşlerini anlatan ve kendisine Nobel Edebiyat Ödül'ünü kazandıran önemli eserlerinden biridir.

14 Ocak 2015 Çarşamba

Animal Triste/Monika Maron - Tuğba Fidan

 “Kişilerin yoktur bir önemi, çerçevedir var eden o dönemi. Siz de görün resmi değil onu içine alan çerçeveyi.” - Bertold Brecht.

10 Ocak 2015 Cumartesi

Otoritenin Gölgesinde Kabuk Tutan Çocuk Bedenler - Meral Oraliş

Ya da
Çocukluğun Soğuk Geceleri Bana Kaderimin Bir Oyunu mu?

Birkaç yılda yabancılaştığım İstanbul kentinin
                                                                                                       büyük boyutları içinde yalnızım. (Tezer Özlü)

7 Ocak 2015 Çarşamba

Aldatmak/Paulo Coelho - E. Tülin Batır


“Linda ayrıcalıklı bir yaşama sahip olduğunun bilincinde. Yine de her sabah yeni bir güne açtığı gözlerini hemen kapayası geliyor.
Arkadaşları ilaç kullanmasını öneriyor.
Oysa Linda’nın istediği hissizleşmek değil, yaşadığını hissetmek…
Çünkü yaşamak sevmektir.”
Arka Kapaktan